MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kahramanmaraş’ta Türkiye için çalışma çağrısı yaptı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kahramanmaraş’ta; “31 Mart’ta Türkiyemize hep birlikte sahip çıkmalıyız. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla Türkiye için çalışmalıyız. Merkezi yönetimle uyumlu yerel yönetimlerin seçimini mutlak surette sağlamalıyız. Heba edilecek yıllarımız yoktur. Boşa geçecek zamanımız yoktur. İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız da olmayacaktır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre Merkezi’ndeki “Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni”ne katıldı. Bahçeli, şöyle konuştu:

“HİÇBİR İNSANIMIZ AÇ VE AÇIKTA BIRAKILMAMIŞTIR”

“Bir yıl içinde felaketin derin izleri hızla silinmekle kalmamış, depremzede vatandaşlarımızın acil nitelikli insani ihtiyaçları gecikmeksizin karşılanmıştır. Yaralarımız el birliğiyle sarılmıştır. Deprem bölgesine gönderilen çadır sayısı 1 milyonu bulmuştur. Kurulan konteyner sayısı 215 bine ulaşmıştır. 349 bin hanemize kira yardımıyla birlikte ilave taşınma ve destek ödemeleri yapılmıştır. Devletimiz tüm imkanlarını seferberlik ruhuyla harekete geçirmiştir. Hiçbir insanımız aç ve açıkta bırakılmamıştır.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi başta olmak üzere, doğal afetlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Ebediyete irtihal edenleri geri getiremesek de, anılarını yaşatmamız, arkada bıraktıkları emanetlerine sahip çıkmamız, kanayan yaraları hep birlikte sarıp iyileştirmemiz mümkündür, nitekim bugüne kadar yapılan budur.

“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖNCÜLÜĞÜNDE TÜRKİYE DEPREMİN VAHİM ŞOKUNU ATLATTI”

Karamsar tablolar çizenlere itibar etmedik. Türkiye’nin toprak altında kalmasını dileyenleri hayal kırıklığına uğrattık. Güç birliğiyle, inanç birliğiyle, hedef birliğiyle kuşatmayı yardık. Deprem enkazı üzerinde siyasi istismar şantiyesi kuran gayri milli ve gayri ahlaki siyasi zihniyetlere milletimiz hiç kulak vermedi, ciddiye almadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye depremin vahim şokunu atlattı, yeni yüzyılda, yeni bir hayatın temelleri kazıldı, çok güçlü adımları atıldı. ‘Yapamazlar’ diyen kim varsa, hanesine mahcubiyet düştü. ‘Başaramazlar’ diyen kim ya da kimler varsa; kızarmayan yüzleriyle, yaşarmayan gözleriyle, taşlaşmış kalpleriyle deşifre oldular ve sonunda da maşeri vicdan tarafından mahkum edildiler. Milletimizin emsalsiz kültür, tarih ve manevi hasletlerine yabancılık çekenlerin deprem üzerinden yaptıkları fitne ve dedikodular birer birer boşa çıkarıldı.

Türkiye ekonomisini art niyetli şekilde karalayanlar, hayat pahalılığını ve enflasyonu diline dolayanlar en azından ülkemizin karşı karşıya olduğu sosyal ve ekonomik badireleri objektif olarak görmek, buna karşı verilen cansiperane mücadelenin hakkını da teslim etmek durumundadır. Aynı anda depremin ağır sonuçlarına direnip yüksek maliyetli terörle mücadele sürecini kararlılıkla icra etmek; yine insanımızın refahı ve ülkemizin selameti adına her fedakarlığı yapmak kısıtlı bütçe imkanları düşünüldüğünde elbette kolay değildir. Cumhurbaşkanlığı kabinesi, bin bir musibetin tasallutuna karşı koyarak, onca haksız eleştiriye, onca yalan ve iftiraya kafa tutarak hem depremzede vatandaşlarımızın hem de milletimizin tamamının sosyal ve ekonomik haklarını savunmuş, azami düzeyde ihtiyaçları karşılamıştır.

“DEVLETİMİZ ÇOK KISA SÜRE İÇERİSİNDE MUAZZAM İŞLER YAPTI”

6 Şubat 2023 felaketinden 46 gün sonra 17 bin 902 güvenli ve depreme dayanaklı konutun, müteakiben bir yıl içinde tamamlanması planlanan 319 bin konutun temelleri etaplar halinde atılmıştı. Devletimiz çok kısa süre içerisinde muazzam işler yaptı. Enkaz hemen hemen tamamen kaldırıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı kabinesi olağanüstü bir mücadele kararlılığını samimiyet, cesaret ve hamiyetle gösterdi.

“MERKEZİ YÖNETİMLE UYUMLU YEREL YÖNETİMLERİN SEÇİMİNİ MUTLAK SURETTE SAĞLAMALIYIZ”

Bugün ülkemize hakim olan eser ve hizmet siyasetinin kazaya, belaya, illete ve kesintiye uğramaması varlığımız, tarihsel haklarımız ve parlak geleceğimiz adına hepimize düşen başlıca sorumluluktur. İstikrarımızı ve güvenliğimizi asla riske atamayız. Kriz bekleyenlere, kaos arzulayanlara, kutuplaşma tahrikçilerine, ekonomik tetikçilere, emperyalizmin maşalarına müsaade edemeyiz. İç ve dış cephesinde toplanıp hüsran ve hezimet vaadinde bulunanlara göz yumamayız. Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın mimarı cumhurdur, yani sizlersiniz. Başı da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu kapsamda 31 Mart’ta Türkiyemize hep birlikte sahip çıkmalıyız. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla Türkiye için çalışmalıyız. Merkezi yönetimle uyumlu yerel yönetimlerin seçimini mutlak surette sağlamalıyız. Heba edilecek yıllarımız yoktur. Boşa geçecek zamanımız yoktur. İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız da olmayacaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir