Merkez Bankası 4 gün sonra görülecek dolar kurunu resmen açıkladı!

Rasyonel olmayan para politikaları yürütmesi nedeniyle yerel yatırımcı ve uluslararası finans kuruluşlarının güvenini kaybeden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), zedelenen imajını toparlamak ve kaybolan güveni yeniden tesis etmek amacıyla geçtiğimiz aylarda başladığı yeni ekonomi modelinde vites yükseltmeye devam ediyor.

MERKEZ BANKASI PİYASA BEKLENTİ ANKETİNİ YAYIMLADI

Merkez Bankası’nın yıllardır her ay düzenli olarak yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Eylül sayısı bugün kamuoyu ile paylaşılırken, ekonomi piyasalarında söz sahibi 41 aktörün “Bankalararası döviz piyasası ABD Dolar kuru beklentiniz nedir?” sorusuna verdiği yanıtlar ile ortak bir dolar/TL kuru beklentisi ortaya çıkarıldı.

Merkez Bankası’nın yıllardır her ay düzenli olarak yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Eylül sayısı kamuoyu ile paylaşılırken, ekonomi piyasalarında söz sahibi 41 aktörün “Bankalararası döviz piyasası ABD Dolar kuru beklentiniz nedir?” sorusuna verdiği yanıtlar ile ortak bir dolar/TL kuru beklentisi ortaya çıkarıldı.

21 Eylül Perşembe günü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ile 500 baz puanlık faiz artırım kararını açıklayan TCMB’nin, yayınlanan ankette yer alan veriler ile paralel bir yol izlemesi ve dolar kuruna doğrudan müdahale etmemesi bekleniyor. Bu nedenle rapor, yatırımcılar tarafından dikkatle okunarak faiz kararı sonrasında pozisyon almaya yardımcı olmayı hedeflemekte.

4 GÜN SONRA GÖRÜLMESİ BEKLENEN DOLAR KURU BELLİ OLDU

29’u finansal sektör, 4’ü reel sektör ve 8 ismin ise profesyonellerden oluştuğu 41 katılımcılı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre Eylül ayının son günü itibariyle görülmesi beklenen dolar kuru 27,00 lira olarak kayıtlara geçti.

Katılımcılar, aynı zamanda cari yıl sonu ve 12 ay sonrası için de dolar/TL paritesine yönelik tahminlerde bulunurken, 31 Aralık 2023 itibariyle dolar kuru için 30,14 lira, 2024 yılının Eylül ayı içinse 37,26 liralık bir tahmin açıklandı.

FAİZLERİN YIL SONUNDA YÜZDE 40’A ÇIKMASI BEKLENİYOR

Şahap Kavcıoğlu döneminde izlenen “Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur” teorisi rehberliğindeki ekonomik anlayıştan 28 Mayıs seçimleri sonrasında vazgeçen kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yeni TCMB Başkanı Erkan’ın koordineli çalışmasıyla birlikte parasal sıkılaşma sürecine Haziran ayında fiilen başlamıştı.

İlk iki toplantıdan piyasaların beklentisinin altında faiz artırımı kararları çıkarken, Merkez Bankası, 24 Ağustos’ta açıkladığı PPK kararı ile 750 baz puanlık faiz artırımına giderek piyasalarda bir şok etkisi yarattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş yıllarda faiz konusundaki katı yaklaşımının daha fazla yumuşamaya gittiği ve bu durumun yeni Merkez Bankası yönetiminin elini rahatlattığı iddia edilirken, OVP tanıtımında konuşan Erdoğan, ilk kez parasal sıkılaşma ifadesini kullanarak yeni Merkez Bankası yönetimine güveninin tam olduğunu duyurdu ve mevcut para politikalarını desteklediğini ifade etti.

Dolar kurunu doğrudan etkileyecek olan faiz kararında Eylül ayı için ortak beklentiler 500 baz puanlık artış etrafında yoğunlaşırken, PPK sonucu açıklanan karar beklentiler ile uyuştu ve Merkez Bankası politika faizini yüzde 30’a yükseltti. Ekonomistler, bu hamlelerin ardından gelecek toplantıların da çok daha öngörülebilir bir hale geldiğini belirterek, Ekim ayında yapılacak toplantıdan da 500 baz puanlık artış çıkacağını belirtti.

Raporda, katılımcıların faiz konusundaki beklentileri için “Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 19,34 iken, bu anket döneminde yüzde 29,26 olmuştur. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 19,19 iken, bu anket döneminde yüzde 30,00 olarak gerçekleşmiştir” ifadelerine yer verilirken. Alınan karar da rapordaki beklentiler ile bire bir şekilde örtüşmüş oldu.

Merkez Bankası tarafından açıklanan PPK kararının özet gerekçesinde, söz konusu faiz kararına sebep olarak Temmuz ve Ağustos ayı enflasyon verilerinin beklenenin üzerinde gelmesi ve küresel ölçekte artan petrol fiyatları gösterildi. Parasal sıkılaşma sürecinin ilerleyeceğinin vurgulandığı metin, gelecek toplantılarda da faiz artışlarına gidileceği ve yıl sonunda yüzde 40’lık politika faizinin muhtemel olduğu izlenimine yol açtı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir