“`html
Almanya’da Angela Merkel’in Anı Kitabı ve Eleştiriler
ALMANYA – Angela Merkel’in 16 yıllık başbakanlık süreci, birçok kişi tarafından ülkenin sadece yönetildiği, fakat anlamlı reformların gerçekleştirilmediği bir dönem olarak değerlendiriliyor. Özellikle son yıllarda Alman ekonomisinin yaşadığı zorluklar, medya ve uzmanlar tarafından sıkça gündeme getirilen eleştirilere neden oldu. Hıristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) üyesi eski başbakan Merkel’in, 30 ülkede yayımlanan 740 sayfalık ‘Özgürlük’ (Freiheit) adlı anı kitabı da, başbakanlık dönemi gibi büyük bir yankı uyandırmayı amaçlasa da, özeleştiri eksikliği ve yüzeysel içerikle eleştirilerin hedefi oldu. Berlin’deki Alman Tiyatrosu’nda kitabının tanıtımında, Merkel’in de önemli içerik sunamadığı ve mevcut politikalarını savunduğu belirtildi. Merkel, “Eğer hata yaptıysam, yalnızca küçük hatalar olmuştur” açıklamasında bulundu. En büyük eleştiriler, enerji bağımlılığı, Ukrayna’nın NATO’ya kabulü konusundaki karşı duruşu ve 2015’teki mülteci krizi üzerine odaklanıyor.
Merkel: Anılarımı Yazmaya 2015’te Başladım
Merkel’in anı kitabının tanıtımı, 26 Kasım Salı günü Berlin’de gerçekleştirildi ve etkinlik yalnızca Phönix televizyonu tarafından canlı yayınlandı. Tanıtım, gazeteci Anne Will ile yapılan bir söyleşi formatında gerçekleştirilirken, katılımcılar arasında soru sorma imkanı tanınmadı. Söyleşiden önce, Merkel’in kitabının yapım süreci ve içeriği hakkında bir ses kaydı dinletildi ve ardından sahneye Merkel ile Anne Will çıktı.
Merkel, sesli açıklamasında, 2015 yılında sınır kapılarını açarak mültecilere yardım etme kararını, siyasi kariyerinin en önemli dönüm noktalarından biri olarak nitelendirdi. Ayrıca, bu kararı vermesinin altında yatan sebepleri başkalarına bırakmak istemediğini belirtti. Doğu Almanya kökenli olması nedeniyle, yaşamının 1990 öncesindeki döneminde diktatörlük şartları altında büyüdüğünü ve bunun kendisine kendine ait hikayelerini kitabında yer verdiğini ifade etti.
Ailem Bize Koruma Sağladı
Merkel, yaptığı söyleşide anne ve babasının, kendisi ve kardeşlerine diktatörlük döneminde koruyucu bir ortam sunduğunu aktardı. Eski başbakan, annesiyle özellikle yakın bir ilişki kurduğunu ve tüm sırlarını onunla paylaştığını vurguladı. Berlin Duvarı’nın yıkıldığı dönemde 35 yaşında olduğunu belirten Merkel, “Bunun benim için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum, önümde yapacak daha çok şey vardı” diye ekledi.
Eski Doğu Almanya’da fizik okumayı tercih ettiğini belirten Merkel, “Diktatörlük doğal yasaların değişmesine izin vermezdi, bu yüzden fizik alanına yöneldim” ifadesini kullandı. Siyasi kariyerinde, Doğu Almanya kökenli bir kadın olarak bazı engellerle karşılaştığını vurgulayan Merkel, “Başbakanlık yolunda en fazla zorlanan şey kadın olmaktı” yanıtını verdi.
2015’te Mültecilere Kapıları Açma Kararım Doğruydu
Almanya’nın, 2015’te çoğunluğu Suriyeli mültecilere sınır kapılarını açma kararı konusunda savunmalarını sürdüren Merkel, o dönemde kapıların kapalı kalması durumunda sorunların daha da büyüyeceğini savundu. Ayrıca, bu kararın insani bir boyutu olduğunu ifade eden Merkel, “Ben siyasete, insana hizmet etmek için girdim. Sınır kapısına gelenler bir grup değil, bireylerdi” şeklinde konuştu. Bir basın toplantısında, bu kadar çok mültecinin uyumunun nasıl sağlanacağı sorusuna ise, “Biz bunu başarırız (Wir schaffen das)” yanıtını vermiş ve bu yanıt, zamanla Merkel’in özlü cümlelerinden biri haline gelmiştir.
Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin yükselişini Merkel’in mülteci politikasına bağlayan yorumlar yapılırken, Merkel de böyle bir durumda yasadışı göçün engellenmesi ve sorunların çözülmesi gerektiğini belirtti. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin sınır kontrollerini eleştirirken, bunun serbest dolaşımı tehdit edeceğini savundu.
Tasarruf Politikası Eleştirileri Hakkında Yorum
Merkel, Will’in “Döneminiz tasarruf ekonomisinin zarar verdiği, altyapı yatırımlarının ihmal edildiği ve Rusya’ya enerji bağımlılığı oluşturduğu yönündeki eleştirilere ne diyeceksiniz?” sorusuna, bu söylemleri kabul etmediğini belirtti. Altyapı yatırımlarının yapıldığına işaret eden Merkel, enerji alımlarıyla ilgili doğru kararlar aldığını savundu. Sosyal alanlarda iyileşmeler sağladıklarını ifade eden Merkel, bürokrasinin azaltılması ve ordu modernizasyonu konularında Yeşiller’in engellerini dile getirdi.
Rusya-Ukrayna gündemiyle ilgili de yorumlarda bulunan Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’da hızlı bir zafer elde edebileceği inancında yanıldığını savunarak, Ukrayna’nın desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Medyanın Değerlendirmesi: Özeleştiri Eksikliği
Merkel’in anıları, Alman medya organları tarafından geniş bir şekilde ele alındı. Yapılan yorumlar, Merkel’in özeleştirinin eksikliği ile birleşiyor. Alman İkinci Televizyonu’ndan (ZDF) Dominik Rzepka, kitabın sadece haklı çıkmaya yönelik olduğunu ifade ederken, kritik konulara değinmemekle suçlandı. Rzepka, Merkel’in döneminde yaşanan krizleri büyük hatalar olarak nitelendirerek, “Almanları zorlamamak için gerekli reformları yapmadı” görüşünü savundu.
Berlin’deki Die Tageszeitung gazetesinde Stefan Reinecke, okuyucuların siyasetçilerden daha fazla şeffaflık ve özeleştiri beklediğini belirterek, bu sorunun büyük bir hayal kırıklığı olduğunu ifade etti. Diğer bazı medya organları da Merkel’in, eski cumhurbaşkanları ile yaşadığı sorunları görmezden geldiğine dikkat çekti.
“`